Boşanma davalarında en sık karşılaşılan anlaşmazlıklardan biri, düğünde takılan ziynet eşyalarının (altın, takı, para vb.) kime ait olduğu konusudur. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre kural olarak; düğün sırasında kadına takılan her türlü ziynet eşyası, kim tarafından takılırsa takılsın kadına bağışlanmış sayılır ve kadının kişisel malı kabul edilir.

Erkeğe takılan takılar konusunda ise ikili bir ayrım yapılmaktadır. Eğer takılan şey "kadına özgü" bir ziynet eşyası ise (örneğin bilezik, kolye, küpe), erkeğe takılmış olsa dahi kadına ait sayılır. Ancak erkeğe özgü olan (kol saati, kravat iğnesi gibi) takılar erkeğin kişisel malı olarak kalır. Çeyrek altın veya tam altın gibi "cinsiyetsiz" takılarda ise yerel örf ve adetlere veya taraflar arasındaki anlaşmaya bakılır.

Ziynet eşyaları, evlilik birliği içinde bozdurulmuş ve harcanmış olsa dahi, kadın tarafından iade edilmemek üzere verildiği ispatlanmadıkça, erkek tarafından kadına iade edilmelidir.

Yargıtay Yerleşik İçtihadı

Düğün takılarının ispatı konusunda düğün fotoğrafları ve video kayıtları en önemli delillerdir. Bu görüntüler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak takıların miktarı ve cinsi belirlenir. Eğer takılar erkek tarafından borç ödemek, araba almak veya düğün masraflarını karşılamak için bozdurulmuşsa, boşanma durumunda kadın bu takıların bedelini talep etme hakkına sahiptir. Bıyık Hukuk olarak, hak kaybına uğramamanız için bu süreci titizlikle yönetiyoruz.